8 Temmuz 2013 Pazartesi

Pazar'ı da atlattık!

Evet... Kazasız belasız haftanın en tatsız günü olan Pazar'ı ve Pazartesi'yi de geride bırakmayı başardım. İstanbul'da da sevmezdim Pazar'ları ama burada iyice tavan yaptı duygularım. Bütün alışveriş merkezleri, mağazalar, dükkanlar...herşey kapalı...sokaklar bomboş. Kardeşim neredesiniz? ne yapıyorsunuz? anlaşılır gibi değil. Tabii bu noktada canım kitabım "Hasret" e sığınmaktan ve kendimi çimlerle nehire atmaktan başka çarem kalmadı. Evden kalan şahane Pazar kahvaltısı geleneğini bozmadım! Reçel, yağ, yumurta, domates, şahane tahıllı ekmek, birkaç çeşit peynir...daha ne olsun...İnsanın kendi başına kahvaltı etmesi de başka bir eziyet ama oraya hiç girmeyeceğim- yazının bu noktasında anneme de iyi beslendiğim mesajını veriyorum:) dikkatinizi çekerim!
Neyse uzun uzadıya kahvaltı merasimimden sonra toparlanıp kendimi dışarı attım ve aşağıda göreceğiniz nehrimizin kenarına sereserpe uzanmak kaydıyla tüm öğleden sonramı kitabıma ve gözlem yapmaya verdim. Bu şehirde inanılmaz yabancı var. Etrafımda Avusturalyalı, Türk, İngiliz, Alman...her milletten insan vardı. Sohbetlere kulak misafiri olmaktan da kendimi alamadım tabii...
Akşama doğru eve geldim ve yeni bira alternatifimi denedim hemen. Buraya geldiğimden beri abuk sabuk ne varsa notunu tutuyorum, içtiğim bira ve şarap markaları, yediğim peynirler, alışveriş yaptığım yerler...bir de puanlama yapıyorum. Acaba aklımı mı yitiriyorum:) sanırım fazla Avrupa iyi gelmedi bana. Geleli henüz bir hafta bile olmamışken kendimi yıllardır burada hissetmem de pek hayra alamet sayılmaz sanırım. Neyse işte Pazar öyle iki arada bir derede tamamlandı. Sonrasında gelen Pazartesi ise akıllara zarardı. Sabah uyuyakalarak başlayan günüm, otobüsü- metroyu kaçırarak ve sonrasında bir otobüsün altında kalmaya ramak kalarak devam etti. Ofise ulaşmayı başardığımda ise çalışmayan laptopum yüzünden uzun süre boş boş oturmak zorunda kaldım. Halbuki yarın beni bekleyen önemli bir toplantı ve gönderilmesi gereken pek çok reminder vardı. Laptop sorununu çözüp hızlıca işe girişmiştim ki kullandığımız sistemin raporlama bölümünün çalışmadığını farkettim! daha var mı diye sordum tabii- töbe töbe:) Bakalım sıra toplantıya geldiğinde beni ne sürprizler bekliyor...
Aaa bu arada bugün bir Türk arkadaş edindim:) kendisi benden 10 yaş küçük. Çok yardımsever. Tabii konu yine kahve içelim noktasına geldi- ben bu kahve seansları yüzünden maazallah kalpten gidicem:) hoş sohbetten sonra masama döndüm işlerimi tamamladım ve ev yoluna koyuldum. Olayımızın özü budur...Gördüğünüz üzere henüz kültürel paylaşım kısmına geçemedim ancak yarın öğlen yemeğimi ofisten bir has Avusturyalı arkadaşım ile yiyeceğim. Bence ümit vaadediyorum...Ne dersiniz :)
Olumlu gelişmeler ile geri dönmek üzere! See you all!


yürüdüğüm, yatıp yayıldığım yollar...

Resim yazısı ekle

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder