9 Aralık 2013 Pazartesi

Bir Tren Garı Yazısı...

Size bu yazıyı canlı canlı - Budapeşte/ Keleti tren istasyonundan yazıyorum...Havaalanları, araba yolculukları, otobüs garajları- tabii hala varlarsa- beni etkilemiyor ama tren istasyonlarının üzerimde farklı bir etkisi var. Trenin hareket etmesini beklediğim şu anda içimde bir hüzün var...Halbuki beni Budapeşte'ye bağlayan ne birisi ne de özel bir neden var. Garip! Neyse...hüzünleri bir kenara bırakalım şimdi...Çünkü ben size ne kadar şanslı olduğumu yazacağım. Bir şirket etkinliği için geldiğim Budapeşte'de şahane bir manzaraya bakarak bir yazı yazmış ancak sonlandıramamıştım dün gece. Şimdi onu tamamlayacağım...Dün gece otel odamın kaloriferinin üstüne tünedim, elimde çayım, kucagımda bilgisayarım manzarayı sindirdim içime...Öyle huzurluydu ki- Buda Kalesi'ne baktıgımı belirtmek isterim :). İçimde Amerika'yı keşfetmiş, büyük birşeyler başarmış olan birinin mutluluğu ve doyumunu taşıyordum. Farklı bir dünya görmüş- yeni kapılar açmış gibi. Kendimi ilk iş hayatına atıldığım zamanla değerlendiriyorum. İş sebeplerinden ötürü Budapeşte'de bir otel odasında olacağımı hayal edemezdim mesela :) Yazımı okuyan siz mühendisler, satışçılar, ITciler...Unutmayın kurumsal iletişimden bahsediyorum...Bizim spesifik alanımızda o kadar da yurtdışı fırsatı yok bilginize! Ben bu siteye adını koyarken beni anlatsın istemiştim. Bütün "ayakların yere bassın" laflarına aldırmadan 30 yaşımda hala uçmayı seçtim ben. Ama tabii dürüst olmak lazım çok düştüğüm zaman oldu. Ders almadım- hala hayal kurmaya devam ediyorum...Şimdiki hayalim traveller olmak...Neredeyse 6 ayımı doldurmak üzere olduğum bugün oturup bir hesap yaptım...Avusturya içinde birkaç şehir, Slovakya, Çek Cumhuriyeti, İtalya, Macaristan ve ileride beni bekleyen bir Almanya seyahati ile delegasyon sürecimin sonuna gelmiş olacağım. Oturup bir ne yaptım, ne öğrendim yazısı da yazacağım tabii- o ayrı...Zamanımı istediğim şekilde değerlendirdim, çok gezdim, farklı kültürler-arkadaşlıklar-mesafeli ilişkiler yaşadım. Yaşıyorum ve yaşamaya devam edeceğim... İnsan biriktirdim, biriktirmeye devam edeceğim. İnsan bir yaştan sonra değişmez diye düşünüyordum, değişirmiş bizzat kendim yaşıyorum. İçimde bir fırtınalı durum vardı benim. Üç gün eser-yıkar-geçer, iki gün sakin durur sonra yine tehlike yaratırdı. Şimdi bitti. Ne istediğim, ne beklediğim, önceliklerim, sevdiklerim, sevmediklerim o kadar belli ki. 2014'e çok az bir zaman kala 2014'te yapılması gerekenler listem bile hazır :) Üşenme- Erteleme- Vazgeçme mottosuyla yola çıkıyorum. Bir büyüğüm bana "ne istediğinize karar verin" demişti...Bundan sonrası için ne istediğimi biliyorum artık. Gerçekleştiğinde oturur bir de onun yazısını yazarım size :) Her şekilde gerçekleşecek çünkü... Tabii kolay yolla olsa- zorlamasa daha iyi olur ama zorlarsa hayatımı bundan fazla değiştirmek de bana uyar...herşeyi silip yeniden yazacak kadar içsel olarak güçlü hissediyorum kendimi. En kötü ne olur? Sıfırdan başlamak zorunda kalırım sanırım. O kadar da kötü olamaz. Hele de yanımda olacağını bildiğim insanlar oldukça... Neyse işte Budapeşte'de hüzünlü tren garına bakıyor, hafiften ağlıyor, sıkca halime şükrediyor, bir de bundan sonrası için dua ediyorum... Sizin de iç huzurunuzu bulmuş olmanızı diliyorum bir de...en önemlisi o sanırım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder